Dağıtım ve İndirimler:
Dağıtım ve İndirimler Nedir? ‘’Yaygın dağıtıma ulaşmayan hiçbir marka gelişemez ve büyüyemez’’ diyerek bir giriş yapmak istiyorum. Bütün markaların birbirinden ayrışmadığı bir yerde insanlar, marka veya firma tercihini yapmak için kendini çok yormazlar; çok fazla düşünmeden karar alırlar. Durduk yere hiçbir insan günlük hayatında durup ben markaların üzerinde düşüneyim demez. Çünkü herkesin ayrı bir işi vardır bu işte normal insanların değil tabi ki pazarlama profesyonellerinin işidir.
Markaların asıl görevi tüketicilerin bir hizmet veya ürüne ihtiyaç duyduğu anda onların karşısında bu ürünü veya hizmeti hazır bulundurmak veya onunla ilgili akılda kalacak bir reklam yapılmasını sağlamaktır. Müşteriler bir ürüne veya hizmete ihtiyaç duydukları anda onu en az zahmetle satın almak ister, hiç yorulmadan. Markete veya dükkâna girdiğimizde üreticiler müşterinin istediği ürünleri hazır bulundurmazsa insanoğlu başka bir markete bakmak yerine rakip firmanın benzer ürününü satın alır kısacası uğraşmaz. Markalar da ürünü göstermek için aynı üründen yan yana birden fazla koyulması gerekir o ürünün ne kadar çok görünmesini istiyorlar ise o üründen o kadar fazla bulundurmaları lazım ve bu tabi ki satışa da etki edecektir.
Burada anlatmak istediğim konuyu şöyle açıklamak istiyorum:
Bir ürün düşünün arkadaşlar tamam mı ürünümüz çok iyi, uygun fiyata ve birçok faydasına rağmen yeterli dağıtım olmadığı için satış olmuyor ve marka tutunamıyor, böyle birçok marka gördüm ve duydum. Bunun aksine bazı ortalama markalar bakın ortalama diyorum çünkü gerçekten iyi değil çok yaygın dağıtım gücü sayesinde bütün satış kanallarında bulunuyor ve marka burada tanınarak pazarda tanınmasını ve akla gelinmesini sağlıyor. Çoğu marka bu dağıtım ve satış kısmını çok önemsemez ama bir markanın kaliteli olması kadar dağıtımı da çok önemlidir.
Örnek verecek olursak bir zamanlar dondurma dünyasına Türkiye sınırları içinde taht kuran pazarlama bölümünün çoğu kısımın’da yer alan Panda reklam kısmında da epey başarılı olmuştu ama tutunamadı. Sebebine geçecek olursak o sırada rakip firma Algida a’dan z’ye bütün il ve ilçelere gitti dağıtım sağladı İşyerlerine bakkallara vs Dondurma dolabı ve Şemsiye vererek çoğu marketin kendini seçmesi için önemli bir etken oluşturdu. Ee haliyle firma çok hızlı yükseldi ve zirveye oturdu şimdi Panda firması hala birkaç yerde satılsa bile eski heybetli günlerini arıyor. Tekrar yükselişe geçebilir mi orası bilinmez ama tekrar bu dağıtımı hafife almayacaklarını düşünüyorum.
Sadece çok sayıda ürün ve markanın satıldığı yerlerde, (marketler, kuruyemişçiler, benzin istasyonları gibi) noktalarda değil kendi mağazalarında veya bayilerinde pazarlayan şirketlerin yönetim ve satış işlerini yönetmesi son derece zor bir iştir.
Bugün hemen her marka, dağıtım ve atış alanında yapılan iyileştirmelerle markanın satışlarını hissedilebilir bir oranda artırabileceği potansiyeli yüksektir. Hele ki ulusal olarak reklam yapan firmalarda bu oranlar daha da yüksektir. (Nike, Adidas, BMW, THY vb.)
Markaları önceki yazılarımızda anlattığımız gibi çok alanlar değil seyrek satın alım yapanlar büyütmektedir. E ticaret de dahil olmak üzere ne kadar farklı kanallarda ne kadar yaygın bir oluşum gösterirse ve bu kanallarda ne kadar iyi bir izlenim bırakırsa o ölçüde farklı kısımlara satış yapma ve büyüme şansı bulur.
Öğretmen Byron Sharp’a göre kolay erişilebilen bir marka ya da firma olmanın 3 başlıca sebebi olduğunu savunur:
- Markayı doğru yerde olması gereken yerlerde mi satışta tutuyoruz?
O markanın müşterilerinin alışveriş yaptıkları kısımlarda bulundurmaması o markayı potansiyel olarak baya bir aşağı çeker. O yüzden sadece kendi müşterilerini değil rakip firmaların müşterilerini de kaybetme riskine yol açar bu yüzden satış yaptığımız kısım’a dikkat etmemiz gerekir.
- Markayı satış noktasına uygun ürün ve fiyatta mı satıyoruz?
Bir markanın satış kanalında bulunması onun satılabileceği anlamına gelmez ona uygun bir ortam olması gerekir. Örnek verecek olursak mesela Defacto, LC Waikiki gibi mağazalarda sadece kıyafet veya ayakkabı, cüzdan çeşitleri satılır. Âmâ gidip de meyve, sebze satılmaz. Diğer bir kısım ise fiyatıdır. Fiyat çeşitliği olmasından yanayım çünkü her insan her ürünü alamaya bilir bütçesine göre bir şey bakması mantıklı olacaktır.
- Marka satış kısmında dikkat çekiyor mu?
Bir markanın satın alınması için o markanın satış kısmında diğer markalarda fark edilir olmasıdır. Satış kısmında olup birçok marketin satış yapamama sebebi rakipler arasında satış yapamaması.
Bir markanın büyük bir pazar payı elde etmesi için, ağırlık pazarının yüzde 80’in üzerinde olması lazımdır ama yeterli değil.
Fiyat İndirimleri:
Fiyat İndirimleri nedir? Gel gelelim bu kısmımıza. Satın alma kolaylığı sağlamak markanızı asla ama asla büyütmez. Bir markanın satış yapmak için indirimlere başvurması pazarlama unsurlarını iyi yapmadığı anlamına gelir. Reklam, ürün ve dağıtım gibi temel ve önemli hususları bir kenara atıp sadece indirim yoluyla satış yapmak isteyen firmalar bu işten hiç para kazanamadıkları zaman bu yolun yanlış olduğunu anlayacaktır.
Etkili pazarlama yapmak ve etkili pazarlama arasında bir fark vardır. Etkili pazarlama yapmak aslında kısaca müşteriye satın alma kolaylığı sağlamaktır. Etkili pazarlama ise insanların bir hizmeti veya ürünü alırlarken hangi işlerini çözmek istediklerini anlayıp onlara bu işlerini çözecek ürün veya hizmetleri, istedikleri yerde ödeyebilecekleri uygun bir fiyata sunmaktır.
Kaynak: Efsaneler ve Gerçekler Kitabı
Dikkat çeken bir marka hikayesi için bizimle iletişime geçiniz.