Cross Platform ve Native Uygulama

Cross platform ve Native uygulama konusu ilk etapta sizlere karmaşık görünebilir. Fakat bu yazı içerisinde hem Cross platform ve Native uygulama tanımlarını özelleştirecek, akabinde ise bu iki kavramı, ‘tek bir alanda yazılan kodların her ortamda çalıştırılabilirliğinden’ söz edeceğiz. Endişeye hiç mahal vermeden asıl kısma geçmeye ne dersiniz?

O halde şimdiden aklınıza takılabilecek Cross platform ve Native uygulama ile ilgili tüm detaylar için bizden yardım alabileceğinizi hatırlatıyor ve Ajans360 ekibi olarak, keyifli okumalar diliyoruz.

Cross Platform ve Native Uygulama Nedir?

Sorumuz açık: Cross platform ve Native uygulama nedir? Esasen Cross platform ve Native uygulama yani çapraz platformdan çok daha geniş bir tanımı içerisinde barındırır. Bu nedenle ilk aşamada Native mobil uygulama konusuna değinmekte yarar var.

Native uygulama ya da Native programlama, özellikle tek bir işletim sistemini odak gören ve yalnızca bu sistemi geliştirmeyi hedefleyen uygulama anlamına gelmektedir. Ve bu tanım, aynı zamanda markanıza ait uygulamanız üzerinde yaşayabileceğiniz tüm sorunlarda ilk çözümün Native uygulama prensibi içerisinde gizli olduğunu da açıkça göstermektedir. Çünkü neredeyse tüm mobil uygulamalar ilk aşamada Native uygulama ortamlarında hazırlanmışlardır. Yanı sıra Native uygulamaların öncelikli kullanım alanları cihazların donanımsal özelliklerini kapsamaktadır. Örnek verecek olursak; uygulamanıza sonradan eklenen bir özelliğin her türlü cihazda çalışabilmesi ve bir anlamda ekran / cihaz uyumu sağlayabilmesi Native uygulama kapsamında ele alınmaktadır. Cross yani çapraz platform ise uygulamanızın çalışma prensibine bağlı olarak hem Hybrid (hibrit) hem de Native (yerel) geliştirme ve ortam teknolojilerine sahiptir, diyebiliriz. Kısaca buradaki temel tanım, Cross platformların birçok farklı gelişim ve ortam teknolojisini içerisinde barındırmalarından geçmelidir. Bu anlamda bu farklı teknolojileri tek bir bünye altında toplayabiliyor olmak,  uygulamanızı çok yönlü ve gelişime açık kılacaktır.

Cross Platform Mobil Uygulama ile Native Mobil Uygulama Farkları Nelerdir?

Esasen her iki mobil uygulamanın tek bir alanda birleştirilmesinin mümkün olduğundan bahsetmiştik. Hatta bu durumu, ‘tek bir alanda yazılan kodların her ortamda çalıştırılabilirliği’ noktasında bütünleştirmiştik. Fakat daha önce ayrı ayrı ele almış olsak da gelin, bir de Cross platform ve Native uygulama farkları nelerdir, sorusunu yanıtlayalım.

• Özellikle seçim noktasında hangi mobil uygulamanın sizin markanıza daha özgün bir değer katabileceğini, daha doğrusu sizin ihtiyaç ve taleplerinizin hangisiyle örtüştüğünü düşünmelisiniz. Örneğin; Cross platform daha düşük maliyetli bir mobil uygulamadır. Bu nedenle, özellikle kendi alan piyasasına yeni giriş yapan ve henüz düşük bütçelerle çalışan markalar için daha tercih edilesidir. Yanı sıra bu gibi markalar için Native mobil uygulamalar daha yüksek maliyetli olacaktır.
• Bir başka fark ise yerel yani Native mobil uygulamaların tek bir işletim sistemine sahip olmalarıdır. Bu anlamda Cross platform, adından da anlaşılabileceği üzere çapraz yani çift platform, farklı işletim sistemleri üzerinde erişilebilirlik sağlamaktadır. Kısaca Native mobil uygulamalara kıyasla Cross platform, markalar için çift taraflı kitle erişimi sağlamaktadır da diyebiliriz.
• Son olarak; Native platformlarda uygulama geliştirme sürecinin daha uzun olduğunu bilmelisiniz. Bu durum da yine hedefsel işletim sistemi farklılıklarından kaynaklanmaktadır.

Ayrıca her ne kadar kurumsal uygulamalar için yerel platformlar sağlıklı görünse de bazı durumlarda bunun tersi olabilir. Bu noktada kaliteli bir başlangıç yapabilmek, tecrübeli bir ekibin çabası ile mümkündür. Dolayısıyla tercih sürecinizde güvenilir bir hizmet aldığınızdan emin olmalısınız. Ajans360 ekibi olarak bizler; tüm soru, görüş ve önerileriniz için her daim burada olacağız!

Cross Platform Uygulama Geliştirme Teknolojileri Nelerdir?

Cross platform ve Native uygulama farklarından bahsettik ve bu ikiliyi birleştiren noktayı da açıkladık. Peki ama daha da öze inecek olursak; Cross platform uygulama geliştirme teknolojileri nelerdir? Bu sorunun cevabını detaylı bir şekilde öğrenmek istiyorsanız, aşağıdaki maddelere göz atabilirsiniz.

Flutter

Flutter, en yaygın uygulama geliştirme teknolojisi olarak bilinmektedir. Yanı sıra Google tarafından piyasa sürülmüş yeni nesil bir işletim aracıdır. Esasen açık kaynak kodlu bir geliştirme teknolojisidir. Hem Android hem de İOS işletim sistemlerinde uyumlu ara yüzler oluşturabilmeyi sağlamaktadır.

React Native

2015 yılında Facebook ile bağlantılı şekilde piyasaya sürülmüştür. React Native’de tıpkı Flutter gibi popüler olan, güncel geliştirme teknolojilerindendir. React Native’i özellikli kılan ise yeniden kullanılabilir kodlar geliştirmesi ve bunu çok kısa sürede yapmasıdır.

Xamarin

Yine bir Cross platform geliştirme teknolojisi olan Xamarin, diğerlerine kıyasla daha eski bir yapıdır. 2011 yılında piyasaya sürülmüş, akabinde de Microsoft bünyesinde geliştirilmeye devam edilmiştir. Windows, İOS ve Android gibi farklı işletim sistemlerinin hepsine birden tek bir kod ile erişebilmektedir.

Unity3D

Diğer Cross platform geliştirme teknolojilerine kıyasla Unity3D, çok daha yüksek bir oranda grafik değeri taşımaktadır. Hatta son dönemde yaygın biçimde tercih ediliyor olmasının nedeni de yine bu grafik oranları ve kalitesidir. Unity3D sayesinde uygulamanızın bünyesindeki pek çok görsel veriyi, farklı platformlara aktarmanız mümkündür.

Cross Platform Kullanım Avantajları Nelerdir?

Son ve en önemli sorulardan bir diğeri ise şudur: Cross platform kullanım avantajları nelerdir? Aslında bu soru pek çok açıdan ele alınabilmektedir. Çünkü yukarıda da defalarca bahsettiğimiz üzere bir uygulamayı esas kılan, platformdan önce özgünlüğüdür. Hatta o platformun bile özgün bir dizaynla oluşturulmuş olması beklenmektedir. Asıl konuya hızlı bir geçiş yapacak olursak; işte Cross platform kullanım avantajları:

• Başta Android ve İOS olmak üzere tüm mobil işletim sistemlerine hitap edebilmeniz mümkündür. Çünkü Cross platform çapraz / çift olarak yapılandırılmıştır.
• Yerel mobil uygulamalara göre çok daha az maliyete tabiidir. Dolayısıyla Cross Platformlar için yüksek bütçelere ihtiyaç duyulmamaktadır.
• Hitap edilen kitlenin yalnızca hedef bazında değil, teknik anlamda da genişletilmesini sağlamaktadır.
• Yeni pazaryeri keşiflerine yardımcı olurken, öte yandan bu vesileyle marka kimliğinize katkıda bulunabilir.
• Zaman tasarrufu konusunda da yine yerel mobil uygulamalara kıyasla daha aktif ve verimli hizmet verecektir.

Cross platform ve Native uygulama konusunda sormak isteyebileceğiniz fakat burada bulamadığınız pek çok detay olabilir. Fakat tümünü birden buraya sığdırmak mümkün değil, öyle değil mi? O halde arka planda kalan diğer sorularınız için bize danışabilirsiniz. Ayrıca iletişim sayfası üzerindeki formu doldurursanız, en kısa sürede sizlere dönüş sağlayabiliriz.

Ajans360 farkı ile markanız özelindeki her özgün detayın takipçisi olacağız!