Okuyoruz sürekli okuma halindeyiz seviyoruz ama sevmiyoruz bir önemi yok, buna biraz da mecburuz bir yerde bir şey görüyoruz, dikkatimizi çekiyor okuyoruz ama hafızamızda ne kadar kalıcı oluyor ya da çok ilginç bir şey olmadığı sürece belli bir süreden sonra sıkılıyoruz belki de 5 dakika sonrasında unutacağız akılda kalıcılığı yok. İnsan zihnine giden en iyi yol aslında görseldir insanlar beyinlerinde konumlandırma yaparlar ve daha duygusal yaklaşırlar.
Ünlü markaları düşündüğümüzde hepsinin elbette bir sözcüğü var zaten yöneticilerin en çok kullandıkları ve en iyi bildikleri şeydir sözcükler. Yine de pazarlamada görsel malzemenin sözcüklerden daha önemli olduğuna dair hatırı sayılır örnekler var. Mesela “arçelik demek yenilik demek, yenilik demek arçelik demek” arçeliğin sloganlarından bir tanesidir ama birçok kişi büyük bir ihtimalle hatırlamıyor.
Peki bu robot meşhur arçeliğin robotu bize hemen markayı hatırlattı ya da çağrıştırdı aslında tam olarak anlatmak istediğimde bu. Daha global bir örnek vermek gerekirse Nancy Brınker 1982 de göğüs kanserinden ölen kız kardeşi Susan G. Komen anısına göğüs kanseriyle savaşmak amacıyla bir vakıf kurdu. Vakıf kurulduktan belli bir süre sonra 2 milyon dolara yakın bağış topladı. Göğüs kanseriyle mücadele alanında dünyanın en büyük kar amacı gütmeyen kuruluşu oldu.
Amerikan kanser topluluğu, St.Jude’s araştırma hastanesi gibi kuruluşların arasından sıyrılarak hem de. Peki kar amacı gütmeyen kuruluşlar içinde en başarılısının en uzun ve en garip adı olan oluşunu nasıl açıklamalı.Bunun tek açıklaması logoda kullanılan ve göğüs kanseriyle mücadelenin sembolü haline gelmiş pembe kurdeledir.Amerikan kanser topluluğu 1913 yılında kuruldu ancak bugün bile çoğu insanın topluluğun sembolüne dair fikri yok iste bir logo tasarlamak ile görsel çekiç tasarlamak arasındaki fark budur. Hemen her markanın bir alametifarikası vardır, fakat çok azı görsel çekice sahiptir.
Görsel Çekicin Şaşırtıcı Gücü
Coca-cola 2010’da ABD’de yayınlanan reklamına 267 milyon harcadı. Coke’un soğanı neydi? “Her zaman” mı yoksa “Hayatın tadı” mıydı? Çoğu insan hatırlayamaz. Peki Amerikan halkının coca-cola ile ilgili hatırladığı şey nedir? Sözcükler değil.
Çoğunluk,şişenin “şeklini” hatırlar.Coca-cola şişesi herhangi bir şişe değildir. Coke’un orijinal olduğu fikrini işleyen bir görsel çekiçtir. Coca-cola reklamında görsel,sözcüklerden daha yüksek sesle konuşur. Görsel çekicin işlevi de işte budur. Markanızın görsel çekici var mı? Yoksa anlamsız ve resimli yazıdan oluşan bir logosu mu var? Belki de görsel hiçbir şeyi yoktur. Tüm logolar anlamsız değildir tabii. Bunu etkileyen faktörler var, sektörünün öncüsü olması,bir ünlünün kullanmış olması ya da sinema sektöründe karakterlerin kullanmış olması gibi.
Nike, swoosh /Nike ayakkabı firmasının logosu/ adı verilen bir logoya sahiptir, güçlü bir görsel çekice. Adidas ve reebok logoları ile swoosh arasındaki fark nedir? Swoosh sadece “Nike” demez.Swoosh “liderlik” de demektir.
Bunun nedeni swoosh işaretinin özel oluşu değildir. Nike herhangi bir sade ve emalsiz görseli alabilir ve seçtiği görsel zamanla güçlü bir çekice dönüşebilirdi. Peki bu nasıl mümkün? Şöyle mümkün Nike yeni bir alanda ilkti. ilk ciddi spor ayakkabısı markasıydı.Bu alanı günümüzde hala Nike yönetiyor. Görsel çekiç sadece markanızın adını tekrarlamaz belli bir sözcüğü, zihne çekiçle işler.
Yeni bir alan yaratan ve o alana hükmeden markalar için bu sözcük “Liderlik” tir.
Eğer sizde güçlü bir ‘Görsel Çekice’ sahip olmak isterseniz bizle irtibata geçebilirsiniz.